Yılbaşında günah işlemeye mi, günah çıkarmaya mı?

Yaklalaşık 30 yıldır her yılbaşı öncesi yazdığım “İtiraf edin” başlıklı geleneksel hale getirdiğim yazıdan vazgeçerek farklı bir yazı ile işte yılın son “ Yazmazsam olmaz”ı…

Sanıyorum ve inanıyorum ki, geleneğimi bozmama değecektir.

Durup dururken, “ Solcu hırsızlar daha insaflı, daha kanaatkar” sözü ile başladı muhabbet..

Muhafazakar, namazında niyazında 30 yıldır aktif siyasetin içinde bir arkadaş…

Ona göre cumadan cumaya namaza gitse bile 5 vakit namaz kılmayan herkes solcu…

Ama dobra bir insan…

Tilki on türkü bilirmiş dokuzu tavuk üzerine misali biz Türk insanın da on muhabbetinin dokuzu siyaset üzerinedir…

…

“Şu bir gerçek ki bir makam, mevki, koltuk sahibi olup da çalmayan yoktur. Menfaati için bulunduğu makamı kullanmayan; daha doğrusu çalmayan yoktur” dedi…

İşte ortak paydamız, haklı…

Devam etti, “Gözlemlerim, bizzat şahit olduklarımdan yola çıkarak şuna inandım. Solcular daha insaflı, daha kanaatkar, daha namuslu hırsızlık yapıyor”

Buyurun cenaze namazına misali, Nasıl yani, hırsız hırsızdır, dememe kalmadan;

“Hiç yumurta çalanla banka soyan hırsız bir olur mu? Bak şöyle anlatayım. Bir solcu en fazla bir ev, bir yazlık bir araba bir de çocuğunu iyi bir okula gönderecek kadar çalar. Kimseye muhtaç olmadan bir deniz kenarında rakısını, birasını içmek, olursa yılda bir kaç gün de yurtdışına gidip entel-dantel takılmak onlara yetiyor.

Abi muhafazakar, dindar dediğimiz, sağcı hırsızlar tam tersi. Doymak ne bilmezler, isteklerinde sınır tanımazlar. Bir yazlığı varsa bir daha olsun, oğlunun kızının da olsun, arabaları olsun, olsun da olsun… Hem kendileri hem de kendileri gibi olanlarla dünya malı için öyle blr yarış halindedirler ki, ölmeyeceklermiş gibi. Oysa dünyanın fani olduğunu dillerinden düşürmezler.”

Malumun ilanı gibi bir şey oldu. Elbette, temiz, dürüst insanları tenzih edelim, hepsi böyle demek büyük yanlış olur..

Beynimden , canını birileri iyi yakmış cümlesi geçerken, “Bir şey daha var, sizin solcular çalarken, yalan söylerken bizimkilerden farklı ve takdir edilecek yönleri var; yemin etmezler, Allah şahidim olsun demezler. Bizimkiler her cümlenin başında, Allah biliyor ya, Allah şahidim olsun gibi kelimelerle başlarlar muhabbte, ticarete, hırsızlığa, yalana” dedi.

Neden böyle bir konuya girdi, ne oldu acaba?

Konuşmasına çayını yumdumlamak için ara verince son noktayı koymam gerektiğine inanandım ve “Mahşer günü geldiğinde sizin sağcıların mezarından bizim solcular, bizim solcuların mezarından sizin sağcılar çıkarsa şaşırmamak lazım…”

…

Dört gözle sözümü es koymamı bekliyormuş ki;

“Yavuz bey bi de, bir gün de şu umrecileri yazmasan olmaz…

Yeni bir moda oluştu, Yeni yıla kafir memleketinde girmemek içln aralık ayının son haftasında umreye gitmek… 1 Ocak Medine’nin fethi uydurması…

Bu işler artık dini vecibe olmaktan çıktı.

Kaç kez hacca, kaç kez umreye gittiğini ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Bir şey söyleyince de kaç kez Paris’e, Roma’ya gidenlere bir şey demiyorsunuz ama diyorlar.. “ dedi.

…

Aha sana bi kaya nerene dayarsan daya, misali, arkadaş gırtlağına kadar dolmuşsun kusacak yer arıyormuşsun beni mi buldun dedim…

Bir kere o insanlar kendilerini Paris’e, Roma’ya gidenlerle mukayese ediyorlarsa onlardan bir farkları yok. Para benim değil mi ister umreye ister Paris’e giderim, diyorlar, değil mi? Daha önce gittim, gördüm, blr düşküne muhtaca yardım edeyim düşüncesi sağcısında da solcusunda da yok demek ki…

Yılda bir kaç kez Paris’e giden yemeye içmeye halt karıştırmaya gidiyor ise, yılda blr kaç kez umreye giden de yediği haltları affettirmek içln Hristiyanlar gibi umreye günah çıkarmaya gidiyorlar zaar..

Sözün özü yılbaşında insanlar üçe ayrılır,

1-Günah işlemeye gidenler

2-Günah çıkarmaya gidenler

3-Evinde iki gurubada dahil olmayanlar…

Sizce en mutlu hangileridir?

…

Mutlu dedim de;

Unutmayın, mutsuz insan yoktur, mutsuzluğu tercih eden insan vardır. Tercihinizin mutluluktan yana olacağı yeni yılınız kutlu olsun…